yerel

listen to the pronunciation of yerel
التركية - الإنجليزية
local

The local name of Tsez is cezyas mec. - Tsezcenin yerel adı cezyas mec'dir.

The local name of Nepali is नेपाली. - Nepalce'nin yerel adı नेपाली'dir.

vernacular
locality
localized
home

A successful local boy is coming home. - Başarılı bir yerel çocuk eve geliyor.

There is an urgent need for the local government to help the homeless. - Yerel hükümetin evsizlere yardım etmesine acil bir ihtiyaç var.

topical
regional
local , native
territorial
local mahalli, mevzii, lokal
native

If you can't visit a country where they speak the language you are learning, find a local bar where native speakers of that language hang out and start hanging out there. - Öğrenmekte olduğunuz dili onların konuştuğu bir ülkeyi ziyaret edemiyorsanız, o dilin ana dilini konuşanların takıldığı ve orada takılmaya başlayacağı bir yerel bar bulun.

There are still people who love eating native rice cakes. - Hala yerel pirinç kekleri yemeyi seven insanlar var.

domestic
locale
yerel bağlantı
(Bilgisayar) local connection
yerel dille yazılan
vernacular
yerel halk
locals
yerel idare
commune

They live in a commune. - Onlar bir yerel idarede yaşıyor.

yerel ad
(Bilgisayar) local name
yerel ad
(Denizbilim) trivial name
yerel adı
(Bilgisayar) local name
yerel aramalar
(Bilgisayar) local calls
yerel ayar
(Bilgisayar) locale
yerel ayarlar
(Bilgisayar) locale
yerel ayarlar
(Bilgisayar) local settings
yerel
(Telekom) local loop
yerel
(Bilgisayar) lan
yerel ağlar
local area network
yerel basın
local press
yerel bağlantı
(Bilgisayar) local linking
yerel disk
(Bilgisayar) local disk
yerel dosya
(Bilgisayar) local file
yerel gazete
local
yerel gündem
local agenda
yerel haber
local
yerel halk
local community
yerel hesap
(Bilgisayar) local account
yerel hizmet
(Bilgisayar) local service
yerel ilkeler
(Bilgisayar) local policies
yerel kayıt
(Bilgisayar) local registry
yerel makine
(Bilgisayar) local machine
yerel medya
local media
yerel olmayan
nonlocal
yerel radyo
(Basın) local radio
yerel rehber
local guide
yerel renkler
(Kimya) local color
yerel saat
(Askeri) local hour
yerel sunucu
(Bilgisayar) local server
yerel tarih
local history
yerel topluluk
local community
yerel toplum
local community
yerel tıkız
(Matematik) locally compact
yerel veri
(Bilgisayar) local data
yerel yankı
(Bilgisayar) local echo
yerel yasa
bylaw
yerel yazıcı
(Bilgisayar) local printer
yerel yol
(Bilgisayar) local path
yerel yönetim
(Politika, Siyaset,Ticaret) municipal corporation
yerel çağrı
(Bilgisayar,Telekom) local call
yerel idareci
Local governer
yerel müfredat
Local curriculum
yerel televizyon
Local television
yerel yönetim
Local government

The local government closed all bars and saloons. - Yerel yönetim tüm barları ve salonları kapattı.

The local government outlawed the production of alcoholic beverages. - Yerel yönetim alkollü içkilerin üretimini yasakladı.

yerel yönetim
Municipality (Turkish: belediye)
yerel yönetim birimi
local government unit
yerel acente
(Ticaret) local agent
yerel adres
(Bilgisayar) local address
yerel alan ağı
(Askeri) local area network
yerel alım
(Ticaret) local shopping
yerel anlaşma
(Ticaret) local agreement
yerel ayarlar/platform
(Bilgisayar) locale/platform
yerel aygıtlar
(Bilgisayar) local devices
yerel
Local Area Network
yerel ağ hızı
(Bilgisayar) lan speed
yerel ağlar 
(Bilgisayar) local area networks 
yerel aşınma
(Askeri) local scour
yerel aşınma
local wear
yerel banka
local bank
yerel bağlı
(Bilgisayar) local-attached
yerel bellek
local memory
yerel bütçe
(Ticaret) local budget
yerel dans
country dance
yerel dans
country dancing
yerel dağıtım şirketi
(Hukuk) local distribution company
yerel deprem
(Çevre) local earthquake
yerel değişken
local variable
yerel dili kullanma
vernacularism
yerel dille ilgili deyim
vernacularism
yerel düzeyde
(Hukuk) local level
yerel etki
local action
yerel gazete
local newspaper
yerel grup
local group
yerel haberler
local news
yerel halka
(Matematik) local ring
yerel harita
(Coğrafya) local map
yerel hastane
(Tıp) local hospital
yerel hastane
(Tıp) community hospital
yerel hata
(Bilgisayar) local error
yerel hava
local weather
yerel idare
(Politika, Siyaset) subnational administration
yerel idare
local government
yerel ilke
(Bilgisayar) local policy
yerel intranet
(Bilgisayar) local intranet
yerel istasyon
regional station
yerel istasyon
(Bilgisayar) local station
yerel istemci
local client
yerel ivme
local acceleration
yerel işlem
local operation
yerel işçi
local labor
yerel kablo
local cable
yerel kargo
(Askeri) local cargo
yerel kilise
local village
yerel konumda
(Hukuk) local level
yerel kullan
(Bilgisayar) use local
yerel kullanıcı terminali
(Askeri) local user terminal
yerel kültür
native culture
yerel kültür
indigenous culture
yerel kültür
local culture
yerel kıyafet
folk outfit
yerel kıyafet
traditional outfit
yerel kıyafet
traditional wear
yerel kıyafet
local dress
yerel kıyafet
local outfit
yerel lisans
(Bilgisayar) local license
yerel mahkeme
county court
yerel mahkeme
domestic court
yerel mahkeme
district court
yerel maksimum
local maximum
yerel meltem
(Meteoroloji) brisa
yerel minimum
local minimum
yerel monitör
(Bilgisayar) local monitor
yerel numara
(Bilgisayar) local number
yerel olarak
locally

Think globally, act locally. - Küresel olarak düşün, yerel olarak hareket et.

Canoes can be rented locally. - Kanolar yerel olarak kiralanabilir.

yerel ortak
local partner
yerel ortalama
local average
yerel paket
(Bilgisayar) local package
yerel planlama
local planning
yerel poliçe
(Ticaret) local bill
yerel profil
(Bilgisayar) local profile
yerel reklam
(Reklam,Ticaret) local advertising
yerel rüzgar
local wind
yerel rüzgârlar
local winds
yerel sanayi
(Ticaret) local industry
yerel santral
(Bilgisayar,Telekom) local exchange
yerel santral
(Bilgisayar,Teknik) local switch
yerel santral
(Bilgisayar) local central office
yerel savaş
(Askeri) local war
yerel sendika
(Ticaret) local union
yerel senet
(Ticaret) local bill
yerel sensör tali sistemi
(Askeri) local sensor subsystem
yerel seç
(Bilgisayar) select local
yerel seçim
local election
yerel seçim pol
local election
yerel siyaset
(Politika, Siyaset) local politcs
yerel sıra
(Bilgisayar) local queue
yerel taban
local base
yerel tasarı
local planning
yerel trafik
local traffic
yerel ulaşım
local transit
yerel uyuşturucu
local anesthetic, local
yerel uyuşturum
local anesthesia
yerel uçbirim
(Bilgisayar) local terminal
yerel ve bölgesel yönetimler
(Hukuk) local and regional powers
yerel yargı hakkı
soke
yerel yağmur
convectional rain
yerel yağmur
convectional rein
yerel yeller
local winds
yerel yollar
(Bilgisayar) local routes
yerel yönetim (ispanya)
ayuntamiento
yerel yönetim yanlısı olma
regionalism
yerel zaman
local time
yerel zamanlama üreteci
(Askeri) local timing generator
yerel öbek
local group
yerel önyargı
(Politika, Siyaset) local prejudice
yerel öğle
local noon
yerel üretici
(Ticaret) local manufacturer
yerel üretici
(Ticaret) local producer
yerel ırk
native race
yerel ısıtma
localized heating
yerel şarabınız var mı
Have you got a local wine
yerel şirket
(Ticaret) local corporation
yetkili yerel makam
(Ticaret) local authority
yerel yönetim
municipal administration
yerel yönetim
local administration
Yerel yönetim
local authority
buralarda yerel restoran var mı
Are there any regional restaurants around here
en iyi yerel yemeği yemek istiyorum
I want to eat the best local food
eyaletteki yerel yönetim bölgesi
county
geniş römork; yerel terminal; ingiliz tonu
(Askeri) large tug; local terminal; long ton
grup -yerel
(Bilgisayar) group -local
orada yerel mutfağından örnekler tadabilir miyim
Can I sample local cuisine there
savunma sistemleri subayı; yerel destek harekatları
(Askeri) defensive systems officer; domestic support operation
taktik yerel bölge ağı
(Askeri) tactical local area network
التركية - التركية
Belirli bir yer ile ilgili olan, mahallî, mevzii, lokal
Mahalli
Gözlem yerine veya gözlemcinin bulunduğu yere ilişkin
lokal
yerel yönetim
İl, belediye veya köy halkının buradaki ortak yerel ihtiyaçlarını karşılayan ve genel karar organları buradaki halk tarafından seçilen kamu tüzel kişisi, mahallî idare
yerel radyo
Belli bir bölgeye yayın yapan alçak frekanslı radyo istasyonu
yerel saat
Güneşin 0 Meridyen noktasından geçmekte olduğu anda ayarlanan saat
yerel televizyon
Belirli bir bölgeye yayın yapan televizyon
yerel yayın
Yerel radyo
Yerel yönetim
mülki idare
yerel halk
otokton

Onlar bir tür sömürge yerlisi otokton halk statüsündedir. M. Ş. EYGİ.

Yerel seçim
mahalli seçim
Yerel yönetim
mahalli idare
yerel
المفضلات