I'm reading things like famous novels which have been rewritten in simplified French.
- Basitleştirilmiş Fransızcayla yeniden yazılmış ünlü romanlar gibi şeyler okuyorum.
The manager wants the report rewritten using the new format.
- Müdür yeni bir biçim kullanarak raporun yeniden yazılmasını istiyor.
This section of your dissertation has to be rewritten.
- Tezinin bu bölümünün yeniden yazılması gerekir.
I had to have Tom rewrite the report.
- Tom'a raporu yeniden yazdırmak zorunda kaldım.
You should rewrite this sentence.
- Bu cümleyi yeniden yazmalısın.