Replace the old tires with new ones.
- Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.
This tape recorder is not new.
- Bu kayıt cihazı yeni değil.
Is it a recent picture?
- O, yeni bir resim mi?
Tom has recently been learning how to sing a lot of new songs.
- Tom son zamanlarda çok sayıda yeni şarkıları nasıl söyleyeceğini öğreniyor.
Let me show you many things which will be novel to you.
- Sizin için yeni olan birçok şeyi göstermeme izin verin.
A novel idea occurred to me.
- Aklıma yeni bir fikir geldi.
Tom asked Mary when she was going to buy a new pair of shoes for her youngest daughter.
- Tom Mary'ye en genç kızı için ne zaman bir çift yeni ayakkabı alacağını sordu.
Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
- Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
This laboratory is equipped with the latest computers.
- Bu laboratuvar en yeni bilgisayarlarla donatılmıştır.
Tom's latest movie just came out.
- Tom'un son filmi yeni yayınlandı.
Is there any fresh news?
- Hiç yeni haber var mı?
Tom wishes he could make a fresh start.
- Tom yeni bir başlangıç yapabilmeyi diliyor.
Have you finished it? On the contrary, I'm just starting.
- Bitirdin mi? Aksine, yeni başlıyorum.
Tom put new strings on the old guitar that he had just bought.
- Tom aldığı eski gitara yeni teller taktı.
I like to use the new font lately.
- Son zamanlarda yeni yazı türü kullanmayı seviyorum.
Sooner or later, we'll have to buy a new TV since the TV we have now is a very old model.
- Er ya da geç, şu an sahip olduğumuz TV çok eski bir model olduğu için yeni bir televizyon almak zorunda kalacağız.
I want a new smartphone!
- Yeni bir akıllı telefon istiyorum!
Tom's new smartphone is really big. It doesn't even look like a phone anymore.
- Tom'un yeni akıllı telefonu gerçekten büyük. Artık bir telefona bile benzemiyor.
They stayed at a new hotel in Kobe.
- Kobe'de yeni bir otelde kaldılar.
This curry is too hot to eat.
- Bu köri yenilmeyecek kadar sıcaktır.
Washington's neocons believe that there is a clash of civilizations that they're going to win.
- Washington'un yeni muhafazakarları onların kazanacakları bir medeniyetler çatışması olduğuna inanıyor.
I've only just begun.
- Sadece yeni başladım.
Have you known Tom for a long time? No, I've only just met him.
- Tom'u uzun zamandır tanıyor musun? Hayır, daha yeni tanıştım.
He just recently introduced his new girlfriend to his mother.
- Kısa süre önce yeni kız arkadaşını annesine tanıttı.
He recently traded in his jeep for a new Mercedes.
- O, son zamanlarda jipini yeni bir Mersedesle değiştirdi.
Yuka fell in love the moment she was introduced to the newly-appointed English teacher.
- Yuka yeni atanmış İngilizce öğretmeniyle tanıştırıldığı an âşık oldu.
Newly printed books smell good.
- Yeni basılmış kitaplar güzel kokuyor.
I love the aroma of freshly brewed coffee.
- Yeni demlenmiş kahve kokusunu seviyorum.
A freshly baked cake doesn't cut easily.
- Yeni pişirilmiş bir kek kolayca kesilmez.
Curtains and carpets were renewed.
- Perdeler ve halılar yenilenmişti.
I had my driver's license renewed last month.
- Ehliyetimi geçen ay yenilettim.
Lisa's room needs to be cleaned again.
- Lisa'nın odası yeniden temizlenmeli.
I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
- Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
His new job further separates him from his family.
- Onun yeni işi onu ailesinden daha çok ayırıyor.
Tom has a newer car than I do.
- Tom'un benimkinden daha yeni bir arabası var.
Older carpets are more valuable than newer carpets.
- Eski halılar yeni halılardan daha değerlidir.
A few days after new moon, we see a thin crescent in the western evening sky. The crescent Moon waxes, or appears to grow fatter, each night.
- Yeni aydan sonra birkaç gün batı akşamı gökyüzünde ince bir hilal görürüz.Hilal ay her gece gittikçe büyür ya da şişmanlıyor gibi görünür.
Tom and Mary were among the new arrivals.
- Tom ve Mary yeni gelenler arasındaydı.
The new model is expected to be put on the market early next year.
- Yeni modelin, önümüzdeki yılın başlarında piyasaya sürülmesi bekleniyor.
He compared his car to the new model.
- Arabasını yeni modelle karşılaştırdı.
Tom and Mary are still newlyweds.
- Tom ve Mary hala yeni evliler.
Tom and Mary are newlyweds.
- Tom ve Mary yeni evliler.
I have attempted to create a good essay which utilizes my Japanese, but my professor said that much of it was incorrect and that I have to do it all over again.
- Japoncam için faydalı olacak güzel bir yazı hazırlamaya çalıştım, ama öğretmenim yazıda epey yanlışlar olduğunu ve yeni baştan yazmam gerektiğini söyledi.
It's happening all over again.
- Bu yeni baştan oluyor.
The capital of India is New Delhi.
- Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'dir.
They arrived in New Delhi on July 9th.
- 9 Temmuzda Yeni Delhi'ye vardılar.
We're having a housewarming party this evening.
- Biz bu akşam yeni eve taşınma partisi veriyoruz.
I'm in Papua New Guinea.
- Papua Yeni Gine'deyim.
Papua New Guinea is the second largest country in Oceania after Australia.
- Papua Yeni Gine Avustralya'nın ardından Okyanusya'da en büyük ikinci ülkedir.
Soon the new year comes around.
- Yakında yeni yıl geliyor.
What are you planning to do for the New Year vacation?
- Yeni yıl tatilinde ne yapmayı planlıyorsun?