Tom put bait on the hook.
- Tom oltaya yem taktı.
If you want to stay a member of this club, you have to fish or cut bait.
- Bu kulübün bir üyesi kalmak istiyorsanız balık tutmak ya da yem kesmek zorundasınız.
I didn't feed the dog.
- Köpeğe yemek vermedim.
I would rather feed my dog before we eat.
- Biz yemeden önce köpeğimi beslemeyi tercih ederim.
After dinner, we all went into the drawing room.
- Akşam yemeğinden sonra, Hepimiz çizim odasına gittik.
The Italian food was delicious.
- İtalyan yemeği lezzetliydi.
Dieticians are experts in the food industry.
- Diyetisyenler yemek branşında uzmandırlar.