yel

listen to the pronunciation of yel
التركية - الإنجليزية
wind

We sailed against the wind. - Rüzgara karşı yelken açtık.

After the wind has stopped, let's sail the boat off to the open sea. - Rüzgar durduktan sonra, tekneyle açık denize yelken açalım.

wind; wind, gas, flatus
wind, gas, flatus
breeze
(Tıp) gas
yel alsın! May
(what I've just said) not come to pass!
yel bayrağı
wind vane
yel değirmeni
windmill

There is a windmill on the hill. - Tepede bir yel değirmeni var.

I had never seen a windmill until I visited the Netherlands. - Hollanda'yı ziyaret edene kadar hiç yel değirmeni görmemiştim.

yel gibi
very swiftly, like lightning
yel gibi
fast, quickly, like a bat out of hell
yel yeperek
(yelken kürek) hell for leather, in a great hurry, like a bat out of hell
yel yeperek/yepelek yelken kürek
(going somewhere) flustered and in a hurry
yel üfürdü, sel götürdü
It seems to have vanished into thin air (said of something which has disappeared suddenly or mysteriously)
kızıl yel
red wind
Ağzından yel alsın!
Heaven forbid!
enine yel
cross wind
hafif yel
flatus
sel ile gelen yel ile gider
(Atasözü) Easy come; easy go
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف yel في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

yeller
Someone who yells
yeller
Eye dialect spelling of yellow
yeller
{i} one who shouts, one who yells
yeller
roarer: someone who communicates vocally in a very loud voice
yeller
Yellow
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) (C.: Yelân) Pehlivan. şampiyon
Cin
Bağırsaklardaki gaz
Romatizma ağrısı
Havanın yer değiştirmesinden oluşan esinti, rüzgâr
Havanın yer değiştirmesinden oluşan esinti, rüzgâr: "Yel gibi gelen sel gibi gider."- Atasözü
(Osmanlı Dönemi) RÜZGÂR
yel değirmeni
Rüzgâr gücüyle çalışan değirmen
yel yepelek
Yel yeperek
yel yeperek
Çok acele, telâşla ve bilinçsizce bir yerden bir yere koşuşturmayı anlatır
akça yel
Güneydoğudan esen yel, keşişleme
boz yel
Lodos
kaba yel
Lodos
kara yel
Kuzeybatıdan esen, genellikle soğuk, bazen fırtına niteliğinde yel, keşişleme karşıtı
kızıl yel
Güneyden esen rüzgâr
yel
المفضلات