Ten, eleven, twelve, thirteen, fourteen, fifteen, sixteen, seventeen, eighteen, nineteen, twenty.
- On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
My father usually comes home at seven.
- Babam genellikle eve yedide gelir.
he ate his vegetables - sebzelerini yedi.
We ate Peking duck in the Chinese restaurant.
- Çin restoranında Pekin ördeği yedik.
I ate potato flavoured village bread in my hometown, Bolu.
- Memleketim Bolu'da patates aromalı köy ekmeği yedim.
One hundred, two hundred, three hundred, four hundred, five hundred, six hundred, seven hundred, eight hundred, nine hundred, one thousand.
- Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.
I'll be seventeen next year.
- Ben gelecek yıl on yedi olacağım.
Ten, eleven, twelve, thirteen, fourteen, fifteen, sixteen, seventeen, eighteen, nineteen, twenty.
- On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.