I have no backup plan.
- Benim yedek planım yok.
Do you have a backup plan?
- Bir yedek planın var mı?
I don't have a spare shirt.
- Yedek bir gömleğim yok.
Tom is making spare parts in a car factory.
- Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.
I've taken a job as a substitute teacher.
- Bir yedek öğretmen olarak iş buldum.
Perhaps we could find a substitute.
- Belki bir yedek bulabiliriz.
Do you have an extra key?
- Yedek anahtarın var mı?
He had a duplicate key made from that one.
- Ondan yapılmış bir yedek anahtarı vardı.
May I borrow a duplicate key for Room 360?
- Oda 360 için bir yedek anahtar alabilir miyim?
Can I get you a refill?
- Sana bir yedek alabilir miyim?