Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir.
- This is the hotel where we stayed last year.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
O üç yıldır Japonya'da.
- He has been in Japan for three years.
Yıllar önce orada bir kale vardı.
- There was a castle here many years ago.
On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
- I learned to play guitar when I was ten years old.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam is two years younger than Tom.
Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider.
- My five year old daughter always goes to kindergarten happy and full of energy.
Tom son iki yıldır para çalıyordu ve Mary bunu her zaman biliyordu.
- Tom was stealing money for the last two years, and Mary knew it all the time.
Gelecek yıl zor olacak.
- Next year will be tough.
İlk birkaç yıl zordu.
- The first few years were difficult.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
- If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
On yıl uzun bir zamandır.
- Ten years is a long time.
The exams in year 12 at high school are the most difficult.
Mars goes around the sun once in a Martian year, or 1.88 Earth years.