Dan was under pressure to publish his scientific articles.
- Dan bilimsel makalelerini yayımlamak için baskı altındaydı.
I have to publish my book.
- Kitabımı yayınlamak zorundayım.
Dan wanted to publish a book.
- Dan bir kitap yayınlamak istedi.
Publication of this month's issue will probably be delayed one week.
- Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek.
Publication of this month's issue will probably be delayed one week.
- Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek.
That TV station broadcasts only movies.
- O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.
In 1935 a writer published a book of poetry with funds provided by his mother. In the dedication he thanked all the editors who had rejected his manuscript.
- 1935'de bir yazar, annesi tarafından sağlanan fonla bir şiir kitabı yayımlattı. İthaf yazısında, onun kitap müsveddesini kabul etmeyen tüm editörlere teşekkür etti.
The argument presented in Doyle's study was first published as a white paper on drug-related crimes.
- Uyuşturucu ile ilgili suçlar konusunda Doyle'nin çalışmasında sunulan argüman bir beyaz kağıt olarak ilk kez yayımlandı.
We want to run a few tests.
- Birkaç test yayınlamak istiyoruz.