We can see wild animals lying in the grass.
- Çimde yatan vahşi hayvanları görebiliriz.
I saw a young man lying on the bench under the cherry tree in the park.
- Parkta kiraz ağacının altında bankta yatan genç bir adam gördüm.
I often go yachting on weekends.
- Hafta sonlarında sık sık yatçılığa giderim.
Tom can't afford to buy a yacht.
- Tom'un bir yat almaya gücü yetmez.
I'm going to go and lie down.
- Gideceğim ve yatacağım.
Whenever I lie down on my bed and read a book, I fall asleep.
- Ne zamam yatağıma uzanıp bir kitap okusam, uykuya dalarım.
Mary is a promiscuous woman.
- Mary herkesle yatan bir kadındır.
I usually go to bed at ten.
- Genellikle saat onda yatarım.
What time do you usually go to bed?
- Genellikle ne zaman yatarsın?