yatır

listen to the pronunciation of yatır
التركية - الإنجليزية
entombed saint
place where a holy man is buried
(Bilgisayar) tilt

Mary tilted her head sideways. - Mary başını yana yatırdı.

{f} laying
{f} lay

Bring her in here and lay her on the sofa. - Onu buraya getirin ve divana yatırın.

Lay your cards on the table and give me a straight answer! - Kartlarınızı masaya yatırın ve bana düz bir cevap verin!

التركية - التركية
Belli bir yerde mezarı olan, doğaüstü gücü bulunduğuna ve insanlara yardım ettiğine inanılan ölü, evliya
evliya
yatır
المفضلات