The new laws sowed the seeds of revolution.
- Yeni yasalar devrimin tohumlarını ekti.
Tom didn't think he was violating any laws.
- Tom yasaları ihlal ettiğini düşünmüyordu.
The Code of Hammurabi is one of the world's most ancient code of laws.
- Hammurabi kodu dünyanın en eski yasa kodlarından biridir.
The Code of Hammurabi is one of the world's most ancient legal codes.
- Hammurabi kanunu dünyanın en eski yasal kanunlarından biridir.
Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.
- Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.
- Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
The lawyer recommended his client to take legal action.
- Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
Tom claimed that he didn't know his beach house was being used for illegal activities.
- Tom deniz evinin yasa dışı eylemler için kullanıldığını bilmediğini iddia etti.
Southern senators blocked anti-lynching legislation through the 1930s.
- Güney senatörleri 1930'lu yıllara kadar linç önleme yasasını engelledi.
We have to pass this legislation.
- Bu yasayı geçirmek zorundayız.
There is a very strict rule forbidding smoking in bed.
- Yatakta sigara içmeyi yasaklayan çok sıkı bir kural var.
That's against the rules.
- Bu yasalara aykırıdır.
The 14th Amendment to the U.S. Constitution was ratified in 1868.
- ABD Anayasasında 14. yasa değişiklikliği 1868 yılında onaylanmıştır.
We need to uphold laws against discrimination — in hiring, and in housing, and in education, and in the criminal justice system. That is what our Constitution and highest ideals require.
- Ayrımcılığa karşı yasaları, işe alma, konut edinme, eğitim ve ceza adalet sistemini de desteklemeliyiz. Anayasa ve en üst düzey ideallerimiz gerektirdiği budur.
You have to abide by the laws.
- Yasalara uymak zorundasın.
Newton established the law of gravity.
- Newton yerçekimi yasasını kanıtlamıştır.
Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor.
- Kanun, yaşı küçük olanların sigara içmesini yasaklıyor.
Bu kanunu düzeltmeliyiz.
- Bu yasayı ıslah etmeliyiz.