The sale of cigarettes should be banned.
- Sigara satışı yasaklanmalıdır.
Smoking is banned in the train.
- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
The more things are forbidden, the more popular they become.
- Bir şey yasaklandıkça daha popüler olur.
She is forbidden to go out.
- Onun dışarı çıkması yasaklandı.
The child is opening the window even though his mother forbade him to.
- Annesi ona yasaklamasına rağmen çocuk pencereyi açıyor.
My parents forbade me to see Tom again.
- Ebeveynlerim Tom'la tekrar görüşmemi yasakladı.
There is a very strict rule forbidding smoking in bed.
- Yatakta sigara içmeyi yasaklayan çok sıkı bir kural var.
The export of arms was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
Smoking is prohibited on the train.
- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
They sacrificed forbidden swine, and put to death all who refused to eat.
- Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler.
The more things are forbidden, the more popular they become.
- Bir şey yasaklandıkça daha popüler olur.
The export of arms was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
My parents prohibited me from seeing Tom again.
- Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmemi yasakladılar.
The local government outlawed the production of alcoholic beverages.
- Yerel yönetim alkollü içkilerin üretimini yasakladı.
The Mormons have outlawed polygamy, but some adherents still practice it.
- Mormonlar çok eşliliği yasakladılar ama bazı yandaşları bunu hala uyguluyorlar.
Smoking is banned in the train.
- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
The sale of cigarettes should be banned.
- Sigara satışı yasaklanmalıdır.
Banning smoking in restaurants is very popular, even with smokers!
- Restoranlarda sigara içmeyi yasaklamak çok popüler, hatta sigara içenler ile!
Book banning is an authoritarian act.
- Kitap yasaklama otoriter bir eylemdir.