yas

listen to the pronunciation of yas
التركية - الإنجليزية
mourning

The man is mourning after the sad news. - Adam üzücü haberi aldıktan sonra yas tutuyor.

The death of the president caused great mourning. - Başkanın ölümü büyük bir yasa neden oldu.

lament

He lamented his hard fate. - O, zor kaderine yas tuttu.

They lamented the death of their father. - Onlar, babalarının ölümünün yasını tuttular.

mourning matem
lamentation
slip
flat
bereavement
yas tutmak
{f} mourn

Sami came to mourn Layla. - Sami, Leyla'ya yas tutmak için geldi.

yas giysisi
mourning
yas tutmak
sorrow
yas tutmak
lament
yas tutmak
to mourn, be in mourning
yas tutmak
wail
yas tutmak
to mourn, to lament
yas tutulmamış
unmourned
yas tutmak
pine
kara yas
deep mourning
الإنجليزية - الإنجليزية
Eye dialect spelling of yes
التركية - التركية
yas
المفضلات