التركية - الإنجليزية
تعريف yargıçlar في التركية الإنجليزية القاموس.
- judicature
- judiciary
- (Kanun) court
Judges on the Supreme Court interpret the laws.
-Yüksek mahkeme yargıçları kanunları yorumlarlar.
- (Kanun) bench
- judges
Tom certainly impressed the judges.
-Tom kesinlikle yargıçları etkiledi.
Judges on the Supreme Court interpret the laws.
-Yüksek mahkeme yargıçları kanunları yorumlarlar.
- yargıç
- judge
Which judge heard the case?
-Hangi yargıç davayı muhakeme etti.
The man went to pieces when the judge said he would have to go to prison for life.
-Yargıç onun ömür boyu hapsedileceğini söylediğinde adam sinir krizine girdi.
- yargıç
- justice
- yargıç
- recorder
- yargıç
- bench
- yargıç
- beak
- yargıç
- adjudicator
- yargıç
- law judge
- yargıç
- commissioner
- yargıç
- judicator
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف yargıçlar في التركية التركية القاموس.
- yargıç
- Millet adına, yargı yetkisini kullanarak yasaya aykırı davranışlarda veya uyuşulmayan işlerde yasayı yerine getirmekle, adaleti gerçekleştirmekle görevli kimse, hâkim
المصطلحات ذات الصلة
yargıçlar
الواصلة
yar·gıç·larResimler
المفضلات