yardım ederek

listen to the pronunciation of yardım ederek
التركية - الإنجليزية
helping

In this course, we'll spend time helping you sound more like a native speaker. - Bu kursta, daha çok bir yerli gibi konuşmanıza yardım ederek zaman geçireceğiz.

She spends a lot of time helping her children learn to deal with money. - O, çocuklarının para ile alışveriş etmelerine yardım ederek çok zaman harcar.

A portion or serving, especially of food that one takes for oneself, or to which one helps oneself

She eagerly took a second helping of ice cream.

A helping of food is the amount of it that you get in a single serving
present participle of help
You can refer to an amount of something, especially a quality, as a helping of that thing. It took a generous helping of entrepreneurial confidence to persevere during this incident. = amount. the amount of food that someone gives you or that you take = serving
{i} assisting, act of helping; serving, portion of food served
A portion or serving, especially of food
an individual quantity of food or drink taken as part of a meal; "the helpings were all small"; "his portion was larger than hers"; "there's enough for two servings each
yardım et
{f} helping

Thank you for helping me with my homework. - Ev ödevimde bana yardım ettiğin için teşekkür ederim.

Tom volunteered a good deal of his time to helping those less fortunate than himself. - Tom kendinden daha az şanslı olanlara yardım etmek için zamanının çoğunu harcamaya gönüllüydü.

yardım et
{f} aid

Advanced countries must give aid to developing countries. - Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.

The singers sang together in order to raise money to help people with AIDS. - Aids'li insanlara yardım etmek amacıyla para toplamak için şarkıcılar birlikte şarkı söylediler.

yardım et
{f} help

I helped my father yesterday. - Dün babama yardım ettim.

Give help to anyone who needs it. - Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.

yardım et
{f} succor
yardım et
help&
yardım et
conduce to
yardım et
{f} assist

I would like you to assist me with my gardening. - Benim bahçe işlerinde bana yardım etmeni istiyorum.

I assisted her in moving the furniture. - Mobilyayı taşımada ona yardım ettim.

yardım et
tide over
yardım et
{f} succour
yardım et
conduce
yardım et
tideover