The injured man cried for help.
- Yaralı adam yardım için bağırdı.
He lay injured on the ground.
- O, yerde yaralı yatıyordu.
Mary treated her wounded knee.
- Mary yaralı dizini tedavi etti.
The wounded soldier could hardly walk.
- Yaralı asker güçlükle yürüyebiliyordu.
Tom is still a little sore.
- Tom hâlâ biraz yaralı.
You're not hurt, are you?
- Yaralı değilsin, değil mi?
I understand that Tom is hurt.
- Tom'un yaralı olduğunu anlıyorum.
The wounded were transported with an ambulance.
- Yaralılar bir ambulansla taşındılar.
The doctors were treating the wounded.
- Doktorlar yaralıları tedavi ediyorlardı.
The ambulances carried the injured to the nearest hospital.
- Yaralılar ambulanslarla en yakın hastaneye götürüldü.
The rescue team rescued the injured.
- Kurtarma ekibi yaralıları kurtardı.