yarıya

listen to the pronunciation of yarıya
التركية - الإنجليزية
in half

Tom folded the piece of paper in half. - Tom kağıt parçasını yarı yarıya katladı.

Fold the leaf in half. - Yaprağı yarıya katlayın.

half staff
yarıya yakını
nearly half
yarıya bölmek
halve
yarıya indirilmiş
at half mast
yarıya indirilmiş bayrak
flag at half mast
yarıya indirmek
halve
yarı yarıya
half and half
yarı yarıya
fifty-fifty; half and half
yarı yarıya
1. halfway, half. 2. in half, equally, fifty-fifty
yarı yarıya karışım
half and half
yarı
part

We have a party tomorrow evening. - Yarın akşam bir partimiz var.

Will you come to the party tomorrow? - Yarın partiye gelecekmisin?

yarı
semi

We dated on a semi regular basis until she moved to Australia. - O Avustralya'ya taşınana kadar yarı düzenli aralıklarla buluştuk.

The women paraded around seminude. - Kadınlar neredeyse yarı çıplak geçit töreni yaptı.

yarı
moiety
yarı
half

The dictionary contains about half a million words. - Sözlük, yaklaşık yarım milyon kelime içeriyor.

Don't leave your work half done. - İşini yarıda bırakma.

yarı
quasi

A function that is both quasiconvex and quasiconcave is quasilinear. - Hem yarı-dışbükey hem de yarı-içbükey olan bir fonksiyon yarı-doğrusaldır.

yarı
quasi-
yarı
para-
bayrakları yarıya indirmek
to fly the flag at half-mast
bayrakı yarıya indirmek
to fly the flag at half-mast
bayrağı yarıya indirmek
dip the flag
bayrağı yarıya indirmek
dip
yarı
meta
yarı
semi-

Sami was lying on his side in a semi-fetal position. - Sami yarı fetal bir pozisyonda yan yatıyordu.

They sat in a semi-circle. - Onlar bir yarım daire içine oturdular.

yarı
hemi

Mars contains highlands which occur in the southern hemisphere. - Mars güney yarım kürede oluşan yaylalar içeriyor.

The United States is in the Northern Hemisphere. - Amerika Birleşik Devletleri Kuzey Yarım kürededir.

yarı
sports half time, the half
yarı
half of the, half the: Öğrencilerin yarısı geldi. Half of the students have come. gece yarısı midnight
yarı
half of, mid-: Yarı ömrüm bitti. Half of my life is over. Yarı yolda kaldık. We were left stranded in the middle of our journey. yarı gece midnight. yarı yün yarı poliyester bir kazak a sweater that's half wool and half polyester
yarı
halfway, half, only partially: yarı açık half open. Yarı anladı. He halfway understood. yarı pişmiş et underdone meat. yarı cahil semiliterate. yarı göçebe seminomadic/ seminomad. yarı resmi semiofficial
yarı
halves

You shouldn't do things by halves. - İşleri yarım bırakmamalısın.

Never do things by halves. - Hiçbir işi yarım yamalak yapma.

التركية - التركية

تعريف yarıya في التركية التركية القاموس.

yarı yarıya
Yarısı kadar
yarı yarıya
Yarısı birine, yarısı öbürüne olarak
Yarı
nim
yarı
Yağ çömleğinin ağzına gerilen deri
yarı
Yarısı kadar olan, yarım olan
yarı
Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf
yarı
Gereğinden az, tam olmayarak
yarı
Gereğinden az, tam olmayarak: "Arkasından yarı şaka, yarı sitem ilave ediyor."- A. İlhan
yarı
Bir şeyin yarısı kadar olan, yarım olan
yarı
Futbolda 45 dakikalık her iki dönemden biri
yarı
Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf: "Ziyafet neşe içinde gece yarısına kadar sürdü."- R. H. Karay
yarı
(Osmanlı Dönemi) nısf
yarıya
المفضلات