I've done half the work, and now I can take a break.
- İşin yarısını yaptım ve şimdi bir mola verebilirim.
Half the office took a day off.
- Ofisin yarısı izin aldı.
I'm going to give a birthday party for my friend tomorrow.
- Yarın arkadaşım için doğum günü partisi vereceğim.
Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
- Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
The square of any prime number is a semiprime.
- Herhangi bir asal sayının karesi bir yarıasaldır.
The team won the semifinals and advanced to the finals.
- Takım yarı finali kazandı ve finale yükseldi.
He began his meal by drinking half a glass of ale.
- Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
Don't leave your work half done.
- İşini yarıda bırakma.
A function that is both quasiconvex and quasiconcave is quasilinear.
- Hem yarı-dışbükey hem de yarı-içbükey olan bir fonksiyon yarı-doğrusaldır.
Sami was lying on his side in a semi-fetal position.
- Sami yarı fetal bir pozisyonda yan yatıyordu.
Farm cats are usually feral or semi-feral.
- Çiftlik kedileri genellikle vahşi veya yarı vahşidir.
Seasons are reversed in the southern hemisphere.
- Mevsimler Güney yarım kürede tersine çevrilir.
Mars contains highlands which occur in the southern hemisphere.
- Mars güney yarım kürede oluşan yaylalar içeriyor.
Never do things by halves.
- Hiçbir işi yarım yamalak yapma.
You shouldn't do things by halves.
- İşleri yarım bırakmamalısın.