I will be here tomorrow.
- Yarın ben burada olacağım.
It will not make much difference whether you go today or tomorrow.
- Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.
My brother is arriving tomorrow morning.
- Erkek kardeşim yarın sabah geliyor.
He sent me a letter saying that he'd arrive at ten tomorrow morning.
- O bana yarın sabah onda varacağını söyleyen bir mektup gönderdi.