Only four horses competed in the race.
- Sadece dört at yarışta yarıştı.
Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
- Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
I competed with him for the first prize.
- Birincilik ödülü için onunla yarıştım.
Tom competes in ski races.
- Tom kayak yarışında yarışıyor.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
- Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
Nobody can compete with that.
- Hiç kimse onunla yarışamaz.
We can't compete with that.
- Biz onunla yarışamayız.
He was disqualified from taking part in the contest.
- O, yarışmaya katılmaktan diskalifiye edildi.
Many students took part in the contest.
- Çok sayıda öğrenci yarışmaya katıldı.
Tom doesn't know a whole lot about racing.
- Tom yarış hakkında çok şey bilmiyor.
Boats were racing last night.
- Tekneler dün gece yarışıyorlardı.
Having run the race, Jane had two glasses of barley tea.
- Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti.
I was exhausted after running the race.
- Yarışta koştuktan sonra bitkindim.