I am training hard so that I may win the race.
- Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
- Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
Only four horses competed in the race.
- Sadece dört at yarışta yarıştı.
Ten teams competed for the prize.
- On takım ödül için yarıştı.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
- Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
Nobody can compete with that.
- Hiç kimse onunla yarışamaz.
We can't compete with that.
- Biz onunla yarışamayız.
He was disqualified from taking part in the contest.
- O, yarışmaya katılmaktan diskalifiye edildi.
He wants to participate in the contest.
- O, yarışmaya katılmak istiyor.
Boats were racing last night.
- Tekneler dün gece yarışıyorlardı.
What did the racing driver say?
- Otomobil yarışçısı ne dedi?
Having run the race, Jane had two glasses of barley tea.
- Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti.
I was exhausted after running the race.
- Yarışta koştuktan sonra bitkindim.