تعريف yapraklar في التركية الإنجليزية القاموس.
- foliage
- greens
- leafage
- {i} leaves
The leaves of the trees turn yellow in fall.
- Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.
Many Peruvians have the habit of chewing coca leaves.
- Birçok Perulunun koka yapraklarını çiğneme adeti vardır.
- yaprak
- leaf
A dead leaf fell to the ground.
- Kuru bir yaprak yere düştü.
When the last leaf falls, I must go, too.
- Son yaprak düştüğünde, ben de gitmeliyim.
- yaprak
- leaves
The leaves of the trees in the garden have turned completely red.
- Bahçedeki ağaçların yaprakları tamamen kızardı.
All the leaves on the tree turned yellow.
- Ağaçtaki tüm yapraklar sarardı.
- yaprak
- {i} sheet
Please give me a sheet of paper.
- Lütfen bana bir yaprak kağıt verin.
She handed me a sheet of paper.
- Bana bir kâğıt yaprak verdi.
- yaprak
- {i} blade
- yaprak
- (Gıda) leave
The leaves of the trees in the garden have turned completely red.
- Bahçedeki ağaçların yaprakları tamamen kızardı.
The garden was covered with fallen leaves.
- Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
- yaprak
- plate
- yaprak
- foliar
- yaprak
- lamination
- yaprak
- laminae
- yaprak
- panel
- yaprak
- (Tıp) folium
- yaprak
- cutform
- yaprak
- leaves of
- yaprak
- foil
- yaprak
- in leaf
- almaşık yapraklar bot
- alternate leaves
- etli yapraklar
- (Botanik, Bitkibilim) succulent leaves
- halka dizilişli yapraklar
- whorl
- karşılıklı yapraklar
- opposite leaves
- yaprak
- leaf; plate; sheet; foil
- yaprak
- layer, sheet (of dough or pastry): Bu baklavada altmış yaprak var. This baklava contains sixty layers of pastry
- yaprak
- folio
- yaprak
- grape leaf, vine leaf
- yaprak
- panel, section (of a rug, skirt, or sail)
- yaprak
- laminated
- yaprak
- page, leaf (of a book, newspaper, notebook, etc.)
- yaprak
- lamina
- yaprak
- geol. folium (in a metamorphic rock)
- yaprak
- folio , sheet , cut form , cut sheet
- yaprak
- frond
- yaprak
- foliage
- yaprak
- cut form
- yaprak
- leafage
- yaprak
- betel