The garden was covered with fallen leaves.
- Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
The leaves of the trees turn yellow in fall.
- Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.
She trembled like a leaf.
- Bir yaprak gibi titriyordu.
Meg found a four leaf clover.
- Meg dört yapraklı yonca buldu.
All the leaves on the tree turned yellow.
- Ağaçtaki tüm yapraklar sarardı.
The leaves of the trees turn yellow in fall.
- Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.
She handed me a sheet of paper.
- Bana bir kâğıt yaprak verdi.
Tom was as pale as a sheet.
- Tom bir yaprak kadar solgundu.
The leaves of the trees turn yellow in fall.
- Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.
Many Peruvians have the habit of chewing coca leaves.
- Birçok Perulunun koka yapraklarını çiğneme adeti vardır.