When the last leaf falls, I must go, too.
- Son yaprak düştüğünde, ben de gitmeliyim.
A dead leaf fell to the ground.
- Kuru bir yaprak yere düştü.
The leaves of the trees in the garden have turned completely red.
- Bahçedeki ağaçların yaprakları tamamen kızardı.
All the leaves on the tree turned yellow.
- Ağaçtaki tüm yapraklar sarardı.
Please give me a sheet of paper.
- Lütfen bana bir yaprak kağıt verin.
He crushed the sheet of paper up into a ball.
- Bir yaprak kağıdı ezerek top yaptı.
The leaves of the trees turn yellow in fall.
- Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.
The garden was covered with fallen leaves.
- Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.