He's finished every task he's ever taken up.
- O, şimdiye kadar yapmaya başladığı her işi bitirdi.
The doctor advised me to take up some sport to stay in shape.
- Doktor formda kalmak için biraz spor yapmaya başlamamı tavsiye etti.
We should take up meditation.
- Biz meditasyon yapmaya başlamalıyız.
He took up gardening after he retired.
- Emekli olduktan sonra bahçıvanlık yapmaya başladı.