The launching of artificial earth satellites is commonly looked upon as an exploration of space.
- Yapay dünya uydularının fırlatılmasına yaygın olarak uzayın bir keşfi gözüyle bakılmaktadır.
Our artificial island isn't very well forested yet.
- Bizim yapay adamız, henüz çok iyi ormanlık alan değil.
The Eisbach is a small manmade river in Munich.
- Eisbach, Münih'teki küçük bir yapay nehirdir.
Tom comes from a culture where women artificially color their lips and put holes in their earlobes.
- Tom dudaklarını yapay olarak boyayan ve kulak memelerini delen kadınların bulunduğu bir kültürden geliyor.
Prices were artificially jacked up.
- Fiyatlar yapay olarak yükseldi.
I accidentally found my sister's dildos.
- Ben kazara kız kardeşimin yapay penislerini buldum.