تعريف yapımı في التركية الإنجليزية القاموس.
- yapım
- production
The production has visual appeal for the audience.
- Yapımın seyirciler için görsel bir çekiciliği var.
- yasa yapımı ile ilgili
- (Hukuk) legislative
- el yapımı
- handmade
Tom and Mary bought a handmade rug.
- Tom ve Mary el yapımı bir halı aldı.
All of them were handmade things.
- Onların hepsi el yapımı şeylerdi.
- insan yapımı
- man-made
- insan yapımı
- artifact
- insan yapımı
- man made
- kafes yapımı
- (İnşaat) latticework
- konut yapımı
- house construction
- mobilya yapımı
- furniture making
- peynir yapımı
- cheesemaking
- saat yapımı
- clock and watch making
- sözlük yapımı
- lexicography
- yapım
- civil work
- yapım
- processing
- yapım
- (Ticaret) product
The production has visual appeal for the audience.
- Yapımın seyirciler için görsel bir çekiciliği var.
- yapım
- fabrication
- yapım
- make
Tom is a model maker.
- Tom bir maket yapımcısıdır.
According to the makers of the Oxford English Dictionary, there are over 800,000 words in the English language.
- Oxford İngilizce Sözlük'ün yapımcılarına göre İngilizce dilinde 800.000 'den fazla sözcük vardır.
- yapım
- (Bilgisayar) build
The building is under construction.
- Bina yapım aşamasındadır.
A new school building is under construction.
- Yeni bir okul binası yapım aşamasında.
- yapım
- {i} making
My mother gave me a pair of gloves of her own making.
- Annem bana kendi yapımı bir çift eldiven verdi.
The actor was accidentally shot dead during the making of the movie.
- Filmin yapımı sırasında aktör yanlışlıkla vurularak öldürüldü.
- yapım
- manufacturing
- yapım
- construction
The bridge is under construction.
- Köprü yapım aşamasındadır.
The house is now under construction.
- Ev şimdi yapım aşamasında.
- yapım
- manufacture
- sac yapımı
- steel making
- beton yapımı
- (İnşaat) concrete manufacture
- bina yapımı
- (İnşaat) building construction
- derleyici yapımı dizgesi
- (Bilgisayar,Teknik) compiler building system
- derleyici yapımı sistemi
- (Bilgisayar,Teknik) compiler building system
- el yapımı
- freehand
- el yapımı
- freehanded
- el yapımı mı
- Is it handmade
- ev yapımı
- homemade
I think Tom's homemade cookies are better than the ones Mary makes.
- Sanırım Tom'un ev yapımı kurabiyeleri Mary'nin yaptıklarından daha iyi.
When's the last time you ate homemade cookies?
- En son ne zaman ev yapımı kurabiye yedin?
- ev yapımı içki
- homebrew
- gemi yapımı
- shipbuilding
- giden hat yapımı
- (Bilgisayar) line build out
- harita yapımı
- mapping
- makine yapımı
- machinemade
- merdiven yapımı
- stair building
- okul binası yapımı
- school building construction
- program yapımı
- programing
- program yapımı
- programming [Brit.]
- sözcük yapımı
- word formation
- tavan yapımı
- ceiling construction
- terzi yapımı
- tailormade
- tonoz yapımı
- vaulting
- yapım
- design
- yapım
- med. anabolism
- yapım
- manufacture, manufacturing, production, making
- yapım
- construction, building
- yapım
- formation
- yapım
- programme [Brit.]
- yapım
- make up
- yapım
- production (of a film, a television program)
- yapım
- program
- yapım
- construction, building; manufacture, production" " imal; production prodüksiyon
- yapım
- {i} programme
- yol yapımı
- road building, road making
- çatı yapımı
- roofing
- çerçeve yapımı
- (İnşaat,Teknik) frame construction