yansıtmak

listen to the pronunciation of yansıtmak
التركية - الإنجليزية
reflect

Keeping a diary also gives us a chance to reflect on our daily life. - Bir günlük tutmak da bize günlük yaşantımızı yansıtmak için bize bir şans verir.

The pitaya's common English name of dragon fruit reflects its vernacular name in many Asian languages. - Pitaya'nın ortak İngilizce adı dragon fruit birçok Asya dillerinde onun argo adını yansıtmaktadır.

show, reflect
echo (sound)
reflect (light)
echo
to reflect, to mirror, to echo
to show, reflect
reverberate
return
externalize
mirror
picture
to echo (sound)
to reflect (light)
re echo
project
operational
reflected
reflect in
reflex
yansı
oblique
yansıtma
(Bilgisayar) mirror
yansıtma
(Pisikoloji, Ruhbilim,Ticaret) reflection
yansıtma
(Gıda) reflectivity
yansıtma
(Askeri) echo
yansı
reverberate
yansı
{f} reverberating
yansı
{f} bounce
yansıtma
onomatopoeia
yansıtma
mirroring
Yansı
mirror

Tom saw his reflection in the mirror. - Tom aynada kendi yansımasını gördü.

A mirror reflects light. - Bir ayna ışığı yansıtır.

Yansı
reflection

Tom saw his reflection in the mirror. - Tom aynada kendi yansımasını gördü.

Tom stared at his reflection in the mirror. - Tom aynadaki yansımasına baktı.

kırıp yansıtmak
refract
sesi yansıtmak
resound
yansı
biol. reflex, reflex act
yansı
reflex akis
yansı
reflex
yansı
taxis
yansı
shadow
yansıtma
projection
yansıtma
rediffusion
ışığı renk renk yansıtmak
opalesce
التركية - التركية
İletmek, duyurmak, aktarmak
Işık, ses, görüntü vb yi geri göndermek, yansımasını sağlamak, aksettirmek
Işık, ses, görüntü vb yi geri göndermek, yansımasını sağlamak, aksettirmek. İletmek, duyurmak, aktarmak: "Palyaço, yaşamın sorunlarını lafsız, az lafla, ukalalığa kaçmadan yansıtmak durumundadır."- H. Taner
iade etmek
yansı
Işığın parlak bir yere çarpıp geriye doğru yön değiştirerek kaynağını göstermesi, inikâs, akis
yansı
Refleks, tepki
yansı
Tepke
yansıtma
Yansıtmak işi. İletme, duyurma
yansıtma
İletme, duyurma
yansıtma
Yansıtmak işi
yansıtmak
المفضلات