I am like a mirror reflecting your light.
- Ben senin ışığını yansıtan bir ayna gibiyim.
Your eyes reflect the echo of my voice.
- Gözlerin sesimin yankısını yansıtıyor.
While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that.
- Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.
A mirror reflects light.
- Bir ayna ışığı yansıtır.
I am like a mirror reflecting your light.
- Ben senin ışığını yansıtan bir ayna gibiyim.
I saw my reflection in the mirror.
- Aynada yansımamı gördüm.
Tom looked at his reflection in the mirror.
- Tom aynadaki yansımasına baktı.
I saw my reflection in the window.
- Camda yansımamı gördüm.
Tom stared at his reflection in the mirror.
- Tom aynadaki yansımasına baktı.