Inmates were forced to sleep in one cell, often sideways.
- Tutuklular bir hücrede uyumaya zorlandı, sık sık yan yana.
The old couple sat side by side.
- Yaşlı çift yan yana oturdu.
We walked along side by side.
- Biz yan yana yürüdük.
I worked alongside Tom.
- Tom'la yan yana çalıştım.
The two houses stand alongside of each other.
- İki ev yan yana duruyor.
I took sides with them in the argument.
- Ben, bu tartışmada onların yanında yer aldım.
We walked along side by side.
- Biz yan yana yürüdük.
He has a pain in his side.
- Onun yan tarafında bir ağrısı var.
I've got a pain in my side.
- Yan tarafımda bir ağrı var.
Tom stayed on the sideline.
- Tom yan çizgide kaldı.