I do not want to reply to his letter.
- Onun mektubunu yanıtlamak istemiyorum.
He made a rude reply.
- O, kaba bir yanıt verdi.
That's very nice of you, Willie answered.
- Çok kibarsın diye Willie yanıtladı.
The ease with which he answered the question surprised us.
- Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı.
He nodded in response to my question.
- Sorumu yanıtlamak için başını salladı.
Tom tried to elicit a response from Mary.
- Tom Mary'den bir yanıt almaya çalıştı.
She didn't return my calls.
- O çağrılarımı yanıtlamadı.
Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı.
- Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı.