yalnız başına

listen to the pronunciation of yalnız başına
التركية - الإنجليزية
alone

Tom can do this work alone. - Tom bu işi yalnız başına yapabilir.

He lived alone in the forest. - Ormanda yalnız başına yaşadı.

1. alone, by oneself. 2. single-handed, single-handedly
single handed
by himself
singly
solo
التركية - التركية
Kendi kendine, bir kendisi, tek başına
kendi kendine
(Osmanlı Dönemi) YEKSER
yalnız başına
المفضلات