Don't come near me. I have a cold.
- Bana yaklaşma, soğuk almışım.
Your birthday is drawing near.
- Doğum günün yaklaşıyor.
He is a hard man to approach.
- O yaklaşması zor bir adamdır.
The president is difficult to approach.
- Başkana yaklaşmak zordur.
The bridge is approximately a mile long.
- Köprü yaklaşık bir mil uzunluğunda.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
Don't come near the bulldog in case it bites.
- Isırma ihtimaline karşın bir buldoğa yaklaşma.
Don't let that dog come near me!
- O köpeği yanıma yaklaştırma!
The end of my probation period is nearing.
- Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.
We're slowly nearing the end.
- Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.