I saw a figure approaching in the distance.
- Ben uzaktan yaklaşan bir suret gördüm.
We could hear the sound of people approaching.
- Yaklaşan insanların sesini duyabiliyorduk.
School clubs need to clearly outline the community service projects they plan to do for the upcoming school year.
- Okul kulüpleri yaklaşan okul yılı için yapmayı planladıkları kamu hizmeti projelerini açıkça ana hatlarıyla belirtmelidir.
Tom agrees that Mary should do most of the driving on their upcoming trip.
- Tom yaklaşan gezilerinde arabayı en fazla Mary'nin sürmesi gerektiği konusunda aynı fikirdedir.
We want to wish you and your family all the joys of a coming New Year.
- Yaklaşan Yeni Yılın size ve ailenize neşe getirmesini dileriz.
I've got a birthday coming up.
- Yaklaşan bir doğum günüm var.
The dictionary gathers nearly half a million words.
- Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.
Don't come near me. I have a cold.
- Bana yaklaşma, soğuk almışım.
He approached and fell on his knees.
- O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.
According to the weather forecast, the typhoon is likely to approach the coast.
- Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir.
The story approximates to historical truth.
- Hikaye tarihsel gerçeğe çok yaklaştı.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
Don't let that dog come near me!
- O köpeği yanıma yaklaştırma!
Don't let anyone come near the fire.
- Herhangi birinin ateşe yaklaşmasına izin vermeyin.
The end of my probation period is nearing.
- Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.
We're slowly nearing the end.
- Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.