yaklaşan

listen to the pronunciation of yaklaşan
التركية - الإنجليزية
forthcoming
nearing
approaching

I saw a figure approaching in the distance. - Ben uzaktan yaklaşan bir suret gördüm.

There's a car approaching. - Yaklaşan bir araba var.

upcoming

Tom agrees that Mary should do most of the driving on their upcoming trip. - Tom yaklaşan gezilerinde arabayı en fazla Mary'nin sürmesi gerektiği konusunda aynı fikirdedir.

School clubs need to clearly outline the community service projects they plan to do for the upcoming school year. - Okul kulüpleri yaklaşan okul yılı için yapmayı planladıkları kamu hizmeti projelerini açıkça ana hatlarıyla belirtmelidir.

{s} oncoming
(Askeri) impending
coming

How will you spend the coming three-day holiday? - Yaklaşan üç günlük tatili nasıl geçireceksin?

We want to wish you and your family all the joys of a coming New Year. - Yaklaşan Yeni Yılın size ve ailenize neşe getirmesini dileriz.

connivent
yaklaşan tehlike
imminence
yaklaşan ölüm
approaching death
birbirine yaklaşan
converging
yaklaş
(Bilgisayar) zoom in
yaklaş
(Bilgisayar) zoom
yaklaş
{f} near

Don't come near me. I have a cold. - Bana yaklaşma, soğuk almışım.

The dictionary gathers nearly half a million words. - Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.

yaklaş
{f} approach

According to the weather forecast, the typhoon is approaching Okinawa. - Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor.

He is a hard man to approach. - O yaklaşması zor bir adamdır.

yaklaş
{f} approximate

The number pi is approximately equal to 3.14 or 22/7. Its symbol is π. - Pi sayısı, yaklaşık olarak 3,14 ya da 22/7'ye eşdeğerdir. Sembolü π'dir.

Dogs breathe approximately 30 times a minute. - Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.

yaklaş
come near

He does not let the opponent come near him. - O, rakibin ona yaklaşmasına izin vermez.

Don't come near the bulldog in case it bites. - Isırma ihtimaline karşın bir buldoğa yaklaşma.

yaklaş
{f} nearing

The end of my probation period is nearing. - Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.

We're slowly nearing the end. - Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.

çok yaklaşan
close at hand