The bridge is approximately a mile long.
- Köprü yaklaşık bir mil uzunluğunda.
Disconnect the power cable from the modem, wait for approximately one minute, then reconnect the cable.
- Enerji kablosunu modemden ayır, yaklaşık bir dakika bekle, sonra kabloyu tekrar bağla.
The term hutong, originally meaning water well, came from the Mongolian language about 700 years ago.
- Orijinalde su kuyusu anlamına gelen hutong sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir.
I have about 5,000 yen.
- Benim yaklaşık 5,000 yenim var.
This work was painted circa 1650.
- Bu tablo yaklaşık 1650'de yapıldı.
Disconnect the power cable from the modem, wait for approximately one minute, then reconnect the cable.
- Enerji kablosunu modemden ayır, yaklaşık bir dakika bekle, sonra kabloyu tekrar bağla.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
I'll be back in twenty minutes or so.
- Yaklaşık yirmi dakika içinde döneceğim.
I still have an hour or so before my next appointment.
- Bir sonraki randevumdan önce hâlâ yaklaşık bir saatim var.
Tom will be back around 2:30.
- Tom yaklaşık 2.30 civarında geri dönecek.
The family moved from their native Germany to Chicago around the year 1830.
- Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı.
Roughly speaking, there were about 30 people in the bus.
- Kabaca konuşursak, otobüste yaklaşık 30 kişi vardı.
Asia is roughly four times the size of Europe.
- Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.
She's more or less my age.
- O yaklaşık olarak benim yaşımda.
Tom has just about everything a man could want.
- Tom yaklaşık olarak bir erkeğin isteyebileceği her şeye sahip.
Tom contradicts just about everything I say.
- Tom yaklaşık olarak söylediğim her şeyin tersini söylüyor.
We covered some 100 miles in the car.
- Biz araba içinde yaklaşık 100 mil katettik.
This was built some 500 years ago.
- Burası yaklaşık 500 yıl önce yapıldı.