Dogs breathe approximately 30 times a minute.
- Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
I have about 5,000 yen.
- Benim yaklaşık 5,000 yenim var.
The term hutong, originally meaning water well, came from the Mongolian language about 700 years ago.
- Orijinalde su kuyusu anlamına gelen hutong sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir.
This work was painted circa 1650.
- Bu tablo yaklaşık 1650'de yapıldı.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
Disconnect the power cable from the modem, wait for approximately one minute, then reconnect the cable.
- Enerji kablosunu modemden ayır, yaklaşık bir dakika bekle, sonra kabloyu tekrar bağla.
I'll be back in an hour or so.
- Ben yaklaşık bir saat içerisinde döneceğim.
She must be forty or so.
- O kırk ya da yaklaşık olmalı.
The family moved from their native Germany to Chicago around the year 1830.
- Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı.
My older brother started to take interest in Japanese folk songs when he was around 12 years old.
- Benim abim yaklaşık 12 yaşındayken Japon halk şarkılarına ilgi duymaya başladı.
Roughly speaking, there were about 30 people in the bus.
- Kabaca konuşursak, otobüste yaklaşık 30 kişi vardı.
Asia is roughly four times the size of Europe.
- Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.
She's more or less my age.
- O yaklaşık olarak benim yaşımda.
We're just about finished with this job.
- Yaklaşık olarak bu işi bitirdik.
Tom is just about your age.
- Tom yaklaşık senin yaşında.
I can't quite figure out what that chord around 1:58 is. Can somebody help me out?
- Yaklaşık 1:58'lik o akordun ne olduğunu tam anlayamıyorum. Birisi bana yardım edebilir mi?
We covered some 100 miles in the car.
- Biz araba içinde yaklaşık 100 mil katettik.