Please free the captured birds.
- Lütfen yakalanan kuşları serbest bırakın.
Please let the captured birds go.
- Lütfen yakalanan kuşların gitmesine izin ver.
Bill got up so early that he caught the first train.
- Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.
I was caught in the rain on my way home.
- Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
The man tried to catch hold of me by the collar.
- Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı.
Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.
- Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
We want to capture all the uniqueness of each language. And we as well want to capture their evolution through time.
- Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
To be honest, we came to capture you.
- Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.
A fox isn't caught twice in the same snare.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
A fox was caught in the snare.
- Kapanda bir tilki yakalandı.
Of course I want to catch up!
- Tabii ki yakalamak istiyorum!
Tom couldn't catch up with the other students after he came out of his coma.
- Tom komadan çıktıktan sonra diğer öğrencilerin seviyesini yakalayamadı.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
We set out traps for catching cockroaches.
- Hamam böceklerini yakalamak için tuzaklar kurduk.
I'm catching the 11:00 train.
- 11:00 trenini yakalayacağım.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
I have created a perfect plan for capturing that crafty animal.
- O kurnaz hayvanı yakalamak için mükemmel bir planı oluşturdum.
He grabbed me by the collar.
- O, beni yakamdan yakaladı.
The man tried to catch hold of me by the collar.
- Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı.
I captured butterflies with a net.
- Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
If jumps too high the rat - it's captured by the cat.
- Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.
Where did you nail them?
- Onları nerede yakaladın?
I think you nailed it.
- Sanırım onu yakaladın.