I found some wild mushrooms under the log.
- Bir kütüğün altında bazı yabani mantarlar buldum.
She said she was walking through the woods, looking for wild flowers.
- O, ormanda yürüdüğünü, yabani çiçekler aradığını söyledi.
The farmer had several of his sheep killed by feral dogs.
- Çiftçinin koyunlarından birkaçı, yabani köpekler tarafından öldürülmüştü.
Since Mac wants to buy a new Mustang, he is saving money.
- Mac bir yabani at almak istediğinden dolayı para biriktiriyor.
The airfield on the island is now covered with weeds.
- Adadaki havaalanı yabani otlarla kaplıdır.
Tom can see the many weeds that had grown up around the house.
- Tom evin etrafında büyümüş olan pek çok yabani otları görebiliyor.
Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
- Yabani hayvanlar ormanda yaşar.