In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
- Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
We should be kind to the aged.
- Yaşlılara karşı nazik olmalıyız.
The middle aged man was charged with assault.
- Orta yaşlı adam tecavüz ile suçlandı.
John is not as old as Bill; he is much younger.
- John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
The old man lives by himself.
- Yaşlı adam tek başına yaşıyor.
The old man lives alone.
- Yaşlı adam yalnız yaşıyor.
The old man caught a big fish.
- Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
She walked with her head down like an old woman.
- O, yaşlı bir kadın gibi başını eğip yürüdü.
This letter is to the old woman.
- Bu mektup yaşlı bayanadır.
The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
- Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
Old-timers might argue the Internet was freest during the Usenet days.
- Yaşlılar, Usenet günlerinde internetin daha özgür olduğunu iddia edebilirler.
The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.
- Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti.
Tickets are $30 for general admission and $20 for students and seniors.
- Biletler genel giriş için 30 dolar ve öğrencilerle yaşlılar için 20 dolardır.
The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.
- Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti.
American senior citizens are comparatively well-off.
- Amerikalı yaşlı vatandaşların nispeten hali vakti yerinde.