yaşa!

listen to the pronunciation of yaşa!
التركية - الإنجليزية
Hear hear!
{f} live

Gerhard Schroeder is the first German chancellor not to have lived through World War II. - Gerhard Schröder, II. Dünya Savaşı boyunca yaşamayan ilk şansölyedir.

Meerkats live in Africa. - Mirketler Afrika'da yaşar.

{f} living

I like living with you. - Seninle yaşamaktan hoşlanıyorum.

I love living with you. - Sizinle yaşamayı seviyorum.

huzza
Hurray!, Hooray!
cheers
long live

Long live the Tatoeba Project! - Çok yaşa Tatoeba Projesi!

Long live the brotherhood of all peoples. - Yaşasın tüm halkların kardeşliği.

viva
whoopee
hurray

Hurray! I have found it! - Yaşasın! Ben onu buldum!

hooray
hurrah
know

Did you know that some foxes lived on this mountain? - Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?

Tom knows a man who lives in Boston. - Tom Bostonda yaşayan bir adam tanıyor.

inhabit

Animals inhabit the forest. - Hayvanlar ormanda yaşar.

Indians inhabited this district. - Yerliler bu bölgede yaşadılar.

subsist
التركية - التركية
yaşasın
Hoşnutluk, sevinç gibi duyguları anlatmak için söylenir
Hoşnutluk, sevinç gibi duyguları anlatmak için söylenir: "Ey vatan, ey mübarek vatan, bin yaşa."- T. Fikret
yaşa!
المفضلات