yağlanma

listen to the pronunciation of yağlanma
التركية - الإنجليزية
anointment
fat deposition
yağla
{f} oil

Where did you oil them? - Onları nerede yağladın?

Tom oiled his bicycle chain. - Tom bisiklet zincirini yağladı.

yağla
lubricate

Will you lubricate the car? - Arabayı yağlar mısın?

To avoid injury or discomfort, be sure that the vagina is lubricated before intercourse. - Yaralanma veya rahatsızlığı önlemek için, vajinanın ilişkiden önce yağlanmış olduğundan emin olun.

yağla
anoint
yağla
{f} grease
yağla
{f} lubricated

To avoid injury or discomfort, be sure that the vagina is lubricated before intercourse. - Yaralanma veya rahatsızlığı önlemek için, vajinanın ilişkiden önce yağlanmış olduğundan emin olun.

yağla
{f} lubricating
yağla
lubrify
yağla
{f} greased
yağla
Lubricants
yağlanmak
to be oiled; to be lubricated; to be greased
yağlanmak
to be lubricated, to be oiled, to be greased; to get fat
yağlanmak
fatten
yağlanmak
to get oily or greasy
التركية - التركية
Yağlanmak işi
Yağlanmak
(Osmanlı Dönemi) REFH
yağlanmak
Yağ sürünmek
yağlanmak
Yağlamak işi yapılmak, yağ sürülmek, yağ konulmak
yağlanmak
Yağ oluşmak
yağlanmak
Yağdan kirlenmek
yağlanma
المفضلات