I'm going to rip up this piece of paper.
- Bu kağıt parçasını yırtacağım.
Someone has torn two pages out of this book.
- Birisi bu kitaptan iki sayfa yırttı.
The cover of this book has been torn off.
- Bu kitabın kapağı yırtılmış.
The actress tore up her contract angrily.
- Aktris sözleşmesini öfkeyle yırttı.
She tore the letter up after reading it.
- O, mektubu okuduktan sonra yırttı.
Why did you tear the cloth instead of cutting it with scissors?
- Makasla kesmek yerine kumaşı niçin yırtıyorsun?
In tears, she tore up his letter and threw it away.
- Gözyaşları içinde, o, mektubunu yırttı ve onu attı.