yılları

listen to the pronunciation of yılları
التركية - الإنجليزية
years
plural form of year

It will be a shorter book and it will not start four million years ago, he said with a smile at an awards ceremony in the Pennsylvania state Capitol. - Earliest Usenet use via Google Groups: fa.sf-lovers, 05 May 1981 1718-PDT, Jim McGrath.

An unusually long time

It took years for the bus to come.

plural of year
All year references are for the calendar year (CY) unless indicated as fiscal year (FY)
Words 1770 - 1792 in Greek and the years surrounding the Birth of the United States of America
Calendar Year
a late time of life; "old age is not for sissies"; "he's showing his years"; "age hasn't slowed him down at all"; "a beard white with eld"; "on the brink of geezerhood"
There are many ways in which a year can be defined, I can think of at least three off the top of my head: Sidereal Year - Time to orbit the sun with respect to the distant stars: 365 3564 MSD's Tropical Year - Time between successive vernal equinoxes: 365 2422 MSD's: shorter than the sidereal year due to precession of the ecliptic Anomalistic Year - Time between successive perihelion passages: 365 2596 MSD's: longer than sidereal year as perturbations by the other planets cause the point of the earth's perihelion to move slowly in the direction of its orbit Z Top [About AFA][ Observing][Newsletter][This Month][Links][Glossary][Quotations][Constitution][Gallery][RoadShows][Notice Board][Meetings][SAG Repor][Membership]
Hyperborean years appear to be named after animals and denoted by colours, in cycles, so we come across: The Year of the Green Spider (LE); Year of the Red Worm (LE); Year of the Crimson Spider (SC), Year of the Black Tiger (WAW & LE!) Year of the Golden Rat (DR), Year of the Vermilion Ox (HU), Year of the Red Whale (FL) [C A Smith; L Carter; L J Cornford]
{i} long time; advanced or old age; general term for time (past, present and future); specific period of time
the time during which someone's life continues; "the monarch's last days"; "in his final years"
a prolonged period of time; "we've known each other for ages"; "I haven't been there for years and years"
yıl
year

We went to London last year. - Geçen yıl Londra'ya gittik.

Visitors to that town increase in number year by year. - Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.

yıl
(Bilgisayar) years

He has been in Japan for three years. - O üç yıldır Japonya'da.

I saw a movie for the first time in two years. - İki yılda ilk kez bir film izledim.

yıl
(Bilgisayar) yrs
yıl
(Bilgisayar) yr
yıl
twelvemonth
emeklilik yılları
retirement span
gençlik yılları
puppyhood
hayatın son yılları
the afternoon of life
ihmal yılları
years of neglect
olgunluk yılları
(Konuşma Dili) years of discretion
yaşamın son yılları
sunset of life
yıl
year sene
yıl
sun

My father's birthday falls on Sunday this year. - Babamın doğum günü bu yıl pazar gününe denk geliyor.

Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year. - Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.

yıl
period of 365 days
yıl
period of 12 months
üniversite yılları
university years
التركية - التركية

تعريف yılları في التركية التركية القاموس.

yıl
Miladi takvime göre ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene: "Yıl 1919 / Mayısın on dokuzu / Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor."- C. S. Erozan
Yıl
sene

Gelecek sene Çince öğrenmek istiyorum. - Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum.

Senede dört mevsim vardır: Bahar, yaz, güz ve kış. - Bir yılda dört mevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.

yıl
Bir gezegenin güneş çevresindeki dolanım suresine o gezegenin adı ile kullanılarak yıl denir
yıl
Yer yuvarlağının, güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman
yıl
Başlangıç tarihi belli olmayan on iki aylık süre: "Kırkı atlayalı birkaç yıl oldu."- H. E. Adıvar
yıl
Başlangıç tarihi belli olmayan on iki aylık süre
yıl
Ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene
yılları
المفضلات