I do not want to waste the best years of my life for you.
- Ömrümün en iyi yıllarını senin için harcamak istemiyorum..
In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
- Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
We wish you a Merry Christmas and a Happy New Year.
- Size Mutlu Noeller ve Mutlu Yıllar dileriz.
I wish you a Merry Christmas and a Happy New Year.
- Mutlu Noeller ve Mutlu Yıllar Dilerim.
He has been in Japan for three years.
- O üç yıldır Japonya'da.
We went to London last year.
- Geçen yıl Londra'ya gittik.
There was a castle here many years ago.
- Yıllar önce orada bir kale vardı.
I began playing golf years ago.
- Yıllar önce golf oynamaya başladım.
My mom married my dad in the eighties.
- Annem babamla seksenli yıllarda evlendi.
I saw a movie for the first time in two years.
- İki yılda ilk kez bir film izledim.
He has been in Japan for three years.
- O üç yıldır Japonya'da.
Happy birthday to you! Happy birthday to you! Happy birthday, dear Mary! Happy birthday to you!
- Doğum günün kutlu olsun! Doğum günün kutlu olsun! Mutlu yıllar, sevgili Mary! Doğum günün kutlu olsun!
Happy birthday to you! Happy birthday to you! Happy birthday, dear Mary! Happy birthday to you!
- Doğum günün kutlu olsun! Doğum günün kutlu olsun! Mutlu yıllar, sevgili Mary! Doğum günün kutlu olsun!
Hello girls. Hello Tom, and happy birthday too!
- Merhaba kızlar. Merhaba Tom ve aynı zamanda mutlu yıllar!
Sami came to Egypt in the late sixties.
- Sami altmışlı yılların sonlarında Mısır'a geldi.
Tom was born in the nineties.
- Tom doksanlı yıllarda doğdu.
You're too young to remember the nineties.
- Doksanlı yılları hatırlamak için fazla gençsin.
This is the driest month of june since the thirties.
- Otuzlu yıllardan beri bu, haziranın en kurak ayı.
Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year.
- Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.
Tom hasn't sung in years.
- Tom yıllarca şarkı söylemedi.
Gelecek sene Çince öğrenmek istiyorum.
- Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum.
Senede dört mevsim vardır: Bahar, yaz, güz ve kış.
- Bir yılda dört mevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.