She seldom, if ever, goes out after dark.
- O, nadiren, kırk yılda bir, karanlık çöktükten sonra dışarı çıkar.
He seldom, if ever, reads a book.
- Nadiren, kırk yılda bir, bir kitap okur.
dünya şampiyonası dört yılda bir yapılır.
He rarely goes to church.
- O, ayda yılda bir kiliseye gider.