تعريف yıldız في التركية الإنجليزية القاموس.
- (isim) Star
The twelve stars on the flag of the European Union do not symbolize the twelve founding members of the union. They symbolize the Twelve Apostles.
- Avrupa Birliği bayrağındaki on iki yıldız, birliğin on iki kurucu üyesini sembolize etmemektedir. O, on iki havariyi sembolize etmektedir.
Spain has won the 2010 FIFA World Cup and the national team logo gains the first star.
- İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibi oldu ve millî takım logosu ilk yıldızını kazandı.
- etoile
- sidero-
- (Askeri) north
Look, it's the North Star.
- Bak, o, Kuzey Yıldızı.
The North Star is very easy to find.
- Kuzey yıldızını bulmak çok kolaydır.
- (Bilgisayar) asterisk
The footnotes are marked with an asterisk.
- Dipnotlar yıldız işareti ile işaretlenmiştir.
They don't know how to use an asterisk.
- Onlar bir yıldız işaretinin nasıl kullanılacağını bilmiyorlar.
- (Botanik, Bitkibilim) dahlia
- (Botanik, Bitkibilim) dahlia variabilis
- (Botanik, Bitkibilim) aster
The footnotes are marked with an asterisk.
- Dipnotlar yıldız işareti ile işaretlenmiştir.
Clyde Tombaugh also discovered several star clusters, a comet and more than a hundred asteroids.
- Clyde Tombaugh ayrıca farklı yıldız kümeleri, bir kuyruklu yıldız ve yüzden fazla asteroid keşfetti.
- ace
- celestial body
Tom doesn't know what a star is and what a celestial body is.
- Tom, bir yıldızın ne olduğunu ve bir gök cisminin ne olduğunu bilmiyor.
- aster, celestial body
- (Denizcilik) north wind
- (Denizcilik) north
- astral
- (one's) star, (one's) fortune
- sidereal
- planetary
- star performer, star
- star; asterisk; ace; astral, sidereal, stellar
- asterisk, star (reference mark)
- sidero
- yıldız gibi
- stellar
- yıldız işaretli
- starred
- yıldız adayı
- (Sinema) starlet
- yıldız anahtar
- ring spanner
- yıldız anahtar
- box end wrench
- yıldız avcısı
- (Sinema) talent scout
- yıldız avcısı
- (Sinema) scout
- yıldız açısı
- (Bilgisayar) azimuth
- yıldız bağlantı
- (Elektrik, Elektronik) connection
- yıldız bağlantılı
- star connected
- yıldız biçiminde
- stellate
- yıldız biçimli
- star
- yıldız gibi
- (Astronomi) asteroidal
- yıldız göbek
- (Bilgisayar,Teknik) hub
- yıldız ile ilgili
- stellar
- yıldız imi
- asteriks
- yıldız kaymak
- (star) to fall
- yıldız kayması
- shooting star
- yıldız kayması
- falling star
- yıldız motor
- (Otomotiv) rotary motor
- yıldız taşı
- (Madencilik) aventurine
- yıldız tornavida
- phillips
- yıldız yağmuru
- (Bilgisayar) starburst
- yıldız çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) dahlia
- yıldız üçgen
- star-delta
- yıldız ışığı
- (Astronomi) star light
- yıldız-karayel
- (Denizbilim) north-northwest
- yıldız anason
- Star anise: a.) An aromatic eastern Asian evergreen tree (Illicium verum) having purple-red flowers and starlike clusters of anise-scented fruit. b.) The fruit of this plant, used in Asian cooking and medicine
- yıldız kaymak
- (A star) shoot. "Shooting star"
- yıldız taşı
- moving stars
- yıldız akmak/kaymak/uçmak
- for a shooting star to fall
- yıldız anahtar
- box-end wrench
- yıldız anahtarı
- ring spanner, box end wrench
- yıldız anason
- (Gıda) star anise
- yıldız anasonu
- star aniseed, badian
- yıldız anasonu
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: Illiciaceae) badian anise, star anise
- yıldız ayı
- sidereal month
- yıldız balığı
- (Denizbilim) blue butterfish
- yıldız barışıklığı
- (two people's) getting along well with each other
- yıldız bağlama
- star connection
- yıldız bağlama
- wye connection
- yıldız bağlantı
- star connection
- yıldız bağlı
- wye-connected
- yıldız başlı
- phillips head
- yıldız başlı vida
- phillips head screw
- yıldız başlı vida
- (Mekanik,Teknik) fillister head screw
- yıldız başlı vida
- phillips screw
- yıldız benzeri
- quasi stellar
- yıldız boyama
- star dyeing
- yıldız boyama makinesi
- star dyeing machine
- yıldız buharlayıcı
- star ager
- yıldız doğmak
- (star) come out
- yıldız dönüşü
- (Askeri) star-turn
- yıldız eğrisi
- astroid
- yıldız eğrisi
- (Matematik) hypocycloid of four cusps
- yıldız falcılığı
- astrology
Tom told Mary that he didn't believe in astrology.
- Tom Mary'ye yıldız falcılığına inanmadığını söyledi.
- yıldız falcısı
- horoscoper
- yıldız falcısı
- astrologer
- yıldız falcısı
- Magus
- yıldız falı
- horoscope
My sister can't start the day without reading her horoscope.
- Kız kardeşim yıldız falını okumadan güne başlamaz.
- yıldız falına bakmak
- cast a horoscope
- yıldız gerilim
- (Elektrik, Elektronik) star voltage
- yıldız gibi parla
- feature as the star
- yıldız günü
- sidereal day
- yıldız günü astr
- sidereal day
- yıldız haritası
- star map
- yıldız hücresi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) stellate cell
- yıldız irtifaı
- (Askeri) astro altitude
- yıldız izler
- (Telekom) star camera
- yıldız izleyicisi
- (Askeri) astro tracker
- yıldız işareti
- asterisk, star (reference mark)
- yıldız işareti
- asterisk
They don't know how to use an asterisk.
- Onlar bir yıldız işaretinin nasıl kullanılacağını bilmiyorlar.
The footnotes are marked with an asterisk.
- Dipnotlar yıldız işareti ile işaretlenmiştir.
- yıldız işareti
- (Dilbilim) asterics
- yıldız katalogu
- (Astronomi) star catalogue
- yıldız kataloğu
- star catalogue
- yıldız kümesi
- asterism
- yıldız kümesi
- configuration
- yıldız kümesi
- star cluster
- yıldız motor
- radial engine
- yıldız olma
- stardom
- yıldız olmak
- rise to stardom
- yıldız olmak
- star
- yıldız oyuncular
- all star performers
- yıldız oyuncuların oynadığı
- all star
- yıldız paralaksı
- stellar parallax
- yıldız parlaklığı
- (Astronomi) stellar brightness
- yıldız parlaklığı
- luminosity of a star
- yıldız pusulası
- (Havacılık) astro-compass
- yıldız pusulası
- astrocompass
- yıldız tabya
- mil . star-shaped fort
- yıldız takipçisi
- (Askeri) star tracker
- yıldız tonoz
- stellar vault
- yıldız tozu
- star dust
- yıldız uydusu
- astronomy satellite
- yıldız uç
- star bit
- yıldız vida
- phillips screw
- yıldız vida
- phillips head screw
- yıldız yapmak
- star
- yıldız yoğunluğu
- (Bilgisayar) starfield density
- yıldız yılı
- sidereal year
- yıldız yılı astr
- sidereal year
- yıldız zamanı
- sidereal time
- yıldız çarkı
- planetary wheel
- yıldız çatlak
- starshake
- yıldız çekimi
- star attraction
- yıldız çevresi
- (Astronomi) circumstellar
- yıldız çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) [syn.: yıldızçiçeği, dalya] dahlia
- yıldız özek
- (Çevre) starshaped heart
- yıldız ışığı
- starlight
I can give you the starlight and a cup of tea.
- Sana yıldız ışığı ve bir fincan çay verebilirim.
- yıldız şebeke
- star network
- yıldız şekilli
- actinoid
- yıldız şeklinde
- stellated
- yıldız şeklinde
- stellate
- parlak yıldız kümesi
- star dust
- bronz yıldız madalyası
- (Askeri) bronze star medal
- yıldız çiçeği
- aster
- yıldızlar
- stars
- altı köşeli yıldız
- hexagram
- atarca yıldız
- pulsar
- beş köşeli yıldız
- pentacle
- beş yıldız
- queer, fairy, queen, fag
- beşli yıldız
- pentacle, pentagram, pentalpha, pentangle
- birden parlayan yıldız
- nova
- bronz yıldız
- bronze star
- bulutsu uzak yıldız topluluğu
- nebula
- dev yıldız
- giant star
- diğer tarafı yıldız anahtar
- combination wrench
- duran yıldız
- fixed star
- genç yıldız
- starlet
- kayan yıldız
- falling star
- kuyruklu yıldız
- (Bilgisayar) stray comet
- kuyruklu yıldız yok edildi
- (Bilgisayar) comet destroyed
- küçük yıldız
- starlet
- kılavuz yıldız
- guide star
- madende yıldız şeklinin belirmesi
- asterism
- robot yıldız imi
- (Bilgisayar) robotz asterisk
- sabit yıldız
- fixed star
- standart yıldız
- standard star
- tekmiş gibi görünen iki yıldız
- double star
- titreyen yıldız
- pulsar
- titreşen yıldız
- pulsating star
- titreşen yıldız
- pulsar
- uğursuz yıldız
- unlucky star
- yıldızlar
- stardom
- çift yıldız
- double stars
- çifte yıldız
- double star
- ülker burcundan yıldız
- Pleiad
- üç yıldız işareti
- (yazı) asterism