التركية - الإنجليزية
تعريف yılın في التركية الإنجليزية القاموس.
- year of
- yıl
- year
He has been in Japan for three years.
-O üç yıldır Japonya'da.
There was a castle here many years ago.
-Yıllar önce orada bir kale vardı.
- yılın beşinci ayı
- may
- yılın dördüncü ayı
- april
- yılın yedinci ayı
- july
- yılın altıncı ayı
- june
- yılın dörtte biri
- quarter
- yılın ikinci ayı
- february
- yılın ilk ayı
- january
- yılın sekizinci ayı
- august
- yılın üçüncü ayı
- march
- yılın belli zamanı
- time of year
- yılın büyük bölümü
- large part of the year
- yılın en güzel mevsimi
- the best part of the year
- yılın en sıcak günleri
- (Meteoroloji) canicular days
- yılın en sıcak günleri
- (Meteoroloji) dog days
- yılın en sıcak günleri
- (Meteoroloji) canicule
- yılın en yoğun ayı
- (Turizm) peak month
- yılın geri kalanı
- remainder of the year
- yılın günü
- (Askeri) day of year
- yılın son gecesi
- watch night
- yılın son günü
- Hogmanay
- yılın zararı
- (Ticaret) loss of the year
- yılın üç aylık dönemi
- (Ticaret) qarter
- yılın şampiyonu
- champion of the year
- yıl
- (Bilgisayar) years
There was a castle here many years ago.
-Yıllar önce orada bir kale vardı.
He has been in Japan for three years.
-O üç yıldır Japonya'da.
- kırk yılın başı
- (deyim) once in a blue moon
- yıl
- (Bilgisayar) yrs
- yıl
- (Bilgisayar) yr
- yıl
- twelvemonth
- akademik yılın başında
- at the beginning of the academic year
- hicri yılın ikinci ayı
- safar
- kırk yılın başı
- (nda) just for once
- kırk yılın başı/başında/ yılda bir
- very seldom, once in a blue moon
- kırk yılın başında
- just for once
- mali yılın kapanması
- (Hukuk) close of financial year
- yıl
- year sene
- yıl
- sun
Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year.
-Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.
Tom hasn't sung in years.
-Tom yıllarca şarkı söylemedi.
- yıl
- period of 365 days
- yıl
- period of 12 months
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف yılın في التركية التركية القاموس.
- yıl
- Miladi takvime göre ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene: "Yıl 1919 / Mayısın on dokuzu / Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor."- C. S. Erozan
- Yıl
- sene
Gelecek sene Çince öğrenmek istiyorum.
-Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum.
Senede dört mevsim vardır: Bahar, yaz, güz ve kış.
-Bir yılda dört mevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.
- yıl
- Bir gezegenin güneş çevresindeki dolanım suresine o gezegenin adı ile kullanılarak yıl denir
- yıl
- Yer yuvarlağının, güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman
- yıl
- Başlangıç tarihi belli olmayan on iki aylık süre: "Kırkı atlayalı birkaç yıl oldu."- H. E. Adıvar
- yıl
- Başlangıç tarihi belli olmayan on iki aylık süre
- yıl
- Ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene