yıka

listen to the pronunciation of yıka
التركية - الإنجليزية
{f} washing

Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases. - Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.

Can you help me with the washing up? - Bulaşık yıkamada bana yardımcı olabilir misin?

lave
{f} washed

She washed her dirty hands before the meal. - O, yemekten önce kirli ellerini yıkadı.

I was just wondering how much it would cost to have my car washed and waxed. - Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.

{f} wash

Wash the quinces thoroughly. - Ayvaları iyice yıkayın.

One hand washes the other. - Bir el diğerini yıkar.

yık
{f} ruin

Those people ruin their government, but they don't know how to build it again. - O insanlar hükümetlerini yıktılar ama onu tekrar nasıl inşa edeceklerini bilmiyorlar.

The war brought ruin to the country. - Savaş ülkeye yıkım getirdi.

yık
subvert
yık
knock down

They're going to knock down that monument. - Onlar o anıtı yıkacaklar.

yık
{f} overthrown
yık
demolish

It took three weeks to demolish the old house. - Eski evi yıkmak üç hafta sürdü.

Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings. - 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.

yık
{f} ruining
yık
{f} ruined

Tom ruined his favorite shirt by washing it in water that was too hot. - Tom onu çok sıcak olan suda yıkayarak en sevdiği gömleğini mahvetti.

yık
overthrew
yık
{f} overthrow
yık
vandalize

Tom found his house vandalized. - Tom evini yakılmış yıkılmış buldu.

yık
{f} ruins
yık
unbuilt
yık
unbuild
yık
demolished

A few old buildings need to be demolished. - Birkaç eski binanın yıkılması gerekiyor.

The shopping center will be demolished. - Alıveriş merkezi yıkılacak.