yüzeysel

listen to the pronunciation of yüzeysel
التركية - الإنجليزية
superficial

There are a number of superficial reasons. - Birkaç yüzeysel nedenler var.

His essay gave only a superficial analysis of the problem, so it was a real surprise to him when he got the highest grade in the class. - Onun denemesi, sorunun sadece yüzeysel bir analizini yaptı, bu yüzden sınıfta en yüksek notu aldığında ona gerçekten büyük bir sürpriz olmuştu.

shallow

The curriculum of this school is wide and shallow. - Bu okulun müfredatı geniş ve yüzeysel.

You're just so superficial and shallow. - Sen sadece çok yüzeysel ve sığsın.

superficial; shallow; cursory
tangential
surface
skin-deep
surface, superficial, skin-deep
surface, superficial, pertaining to a surface
cosmetic
slight
sketchy
skin deep

Beauty is but skin deep. - Güzellik sadece yüzeyseldir.

facile
tangentially
broad
surface runoff
touchandgo
{s} external
skindeep
smattering
yüzeysel olarak
superficially
yüzeysel bilgi
sciolism
yüzeysel bilgi
smattering
yüzeysel olarak ilgilenmek
dabble in
yüzeysel sular
(Hukuk) surface waters
yüzeysel sürtünme
skin friction
yüzeysel ölçü
superficial dimension
kentsel yüzeysel akış
(Çevre) urban runoff
enine yüzeysel kaslar
(Anatomi) transverse muscle of perineum
التركية - التركية
Yüzey ile ilgili, sathi
Derine inmeyen, gelişigüzel, ayrıntılı olmayan, sathi
yüzeysel
المفضلات