I thanked him from the bottom of my heart.
- Ona yürekten teşekkür ettim.
The two people were shaking hands heartily as if they had not seen each other for years.
- Sanki yıllarca birbirlerini görmemişler gibi İki insan yürekten tokalaşıyorlardı.
It took guts to do what Tom did.
- Tom'un yaptığını yapmak yürek isterdi.
Tom is really courageous, isn't he?
- Tom gerçekten yürekli, değil mi?
Tom was amazingly courageous.
- Tom inanılmaz yürekliydi.