yürüyüşçülerin

listen to the pronunciation of yürüyüşçülerin
التركية - الإنجليزية
marchers
plural of marcher
yürüyüş
walk

How about taking a walk? - Yürüyüş yapmaya ne dersin?

Another ten minutes' walk brought us to the shore. - On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.

yürüyüş
walking

I don't mind walking. - Yürüyüşe itirazım yok.

Walking is an excellent exercise. - Yürüyüş mükemmel bir egzersizdir.

yürüyüş
pace
yürüyüş
ramble
yürüyüş
tramp
yürüyüş
(Askeri) movement
yürüyüş
manifestation
yürüyüş
march

A brass band is marching along the street. - Bir bando cadde boyunca uygun adımlarla yürüyüş yapıyor.

Every march is composed of separate steps. - Her yürüyüş ayrı adımlardan oluşmaktadır.

yürüyüş
trekking

I had a slight accident while trekking in Nepal. - Nepal'de yürüyüş yaparken hafif bir kaza geçirdim.

yürüyüş
walkıng
yürüyüş
hike

We should cancel the hike. - Yürüyüşü iptal etmeliyiz.

We'd better cancel the hike. - Yürüyüşü iptal etsek iyi olur.

yürüyüş
gressorial
yürüyüş
gait

He walks with an awkward gait because of an injury. - O, yaradan dolayı garip bir yürüyüşle yürümektedir.

Horses have three gaits: Walking, trotting and galloping. - Atların üç yürüyüşü vardır: yürüyüş, tırıs ve dörtnal.

yürüyüş
tread
yürüyüş
walk (done for exercise)
yürüyüş
walking; way of walking, gait
yürüyüş
marching; way of marching
yürüyüş
march (especially one organized to protest or proclaim something)
yürüyüş
walk; ramble; gait; march
yürüyüş
saunter